5 Mayıs 2012 Cumartesi

Sabır

Çok garip. Bazen bir karar verirsiniz. Çok düşünmüşsünüzdür. Bu akşam bu işi halledeceksiniz. Eminsiniz. Artık vakti gelmiştir!

Sonra akşam olur. 'Biraz daha bekleyeyim' dersiniz. Birşey engel olur işinize. Verdiğiniz kararın hayırlı olmadığını o an anlarsınız. 'İyi ki beklemişim' dersiniz.

Aceleci davranmamalı. Allahtan gelecek hayıra inanmalı. Sabretmeli.

26 Nisan 2012 Perşembe

Ruhum hep desen desen...

Biz insanların ruh halleri ne kadar değişken. Günden güne değişebilirken, bir saat içinde de bir çok hal alabilir. Beş dakika önce ağlarken, şuan gülüyor olabilirsiniz.


Küçüklüğümüzden beri resim çizerken veya hayal kurarken, bir çok objeyi belirli bir renkle bağdaştırmışızdır. Ben insanları karakterlerinden dolayı da hep bir renkle bağdaştırmışımdır. Bu galiba ruh halleri için de geçerli.


Mesela kırmızı.. Kendini kırmızı hisseden insanlar kendilerini çekici hissedenlerdir. Sokakta yürürken rüzgarla birlikte uçuşan saçlar, agır çekimde bir manken yürüyüşü ve etrafta dikkatle bakan gözler.
He ama bu genelde sadece bir histir.. :)


Ben yine herzamanki gibi siyahım, ufak tefek pembe desenlerimle.


Siz hangi renksiniz bugün?
Ama çok pembe değil miiii :)




9 Eylül 2011 Cuma

Olsun..

Bazi sarkilar vardir.. anani aglatir :))

2 Ağustos 2011 Salı

Cesaretin var mı aşka?


Çarpiyor kalbim bir baska, sende böyle sevsen keske desen bana yaa aa aa aaarr...


Sevmenin bile farkli türleri vardir. Her insan baska sever. Bazisi taparcasina, bazisi laf olsun diye. Kizlari bilmem de, erkekleri 5 çesit asiga ayirabilirim ben arkadas! Yaparim bunu, yapicam yapicam dedim sana:
1. Kiroyum emme ask bende: Bu çesit asiklar asklari için ölecebileceklerini her an her saniye belirtirler. Kollarina jiletle kizin basharfini çizerler, duvarlara 'ya benimsin ya topragin' yazarlar. Bu askin arka plani gül ve silahla süslüdür. Dinledigi sarki ise damardir. Terk eden kizin vay haline..
2. Seviyorum ama ugrunda ölecek kadar degil: Bazi erkekler severler, ama asklarindan önce gelen bir çok sey vardir. Asklari hayallerine engelse, hayallerinden degil asklarindan vazgeçeler. Aileler karsi gelirse, aileden degil asklarindan vazgeçerler. Bu askin arka plani bu yüzden hayallerine dair resimler ve simgelerdir. Dinledigi sarki Murat Boz tarzinda pop veya isyanci rocktur. Ben bu tipe çok benzerim mesela, ama ben erkek degilim. Ne oldu simdi anlamadim. Neyse hatlar karisti..
3. Gururum büyük benden: Bu kategoriye dair pek açiklamam yok, çünkü gururu ugruna asklarindan vazgeçen erkekleri hiç anlayamamisimdir. Çok sever, ölümüne sever, ama kiz gururunu incitecek birsey yaparsa asla affedemez ve terk eder. Bu askin arka planinda ask acisi vardir, hain kiz vardir. Dinledigi sarkiyi da bilmem tanimam. Kimsiniz oglum siz?!
4. Kolleksiyoncu: Etrafimiz bu tip erkekle dolu sanirim. Gözüne bir kiz kestirir - yavasça sokulur - tanisir - ask yasar - Facebookta ikisinin adina bir profil açar - sogumaya baslar - terk eder - 3 gün sonra yeni manita yapar. Bu asigin arka planinda sevgilisiyle fotografi vardir. O yüzden arka planlari da dinledikleri sarki da bir kaç hafta da bir degisir.
5. Pembis asik: Orijinal asik. Sevdigi kizi nasil mutlu edecegini bilir. Her özel an için yaratici ve sirin fikirleri vardir. Siirlerini internetten copy-paste yapmaz, özellikle kendi yazar. Bu askin arka planinda tatli mi tatli, sirin mi sirin animasyon bir çiftin resmi bulunur. Dinledigi sarkilar soft rock tarzinda güzel asklar anlatir.

Allah hepimize bu pembis pembis seveni nasip etsin. Amin.
Bugünün duasini da ettik. Pembe günler!

27 Haziran 2011 Pazartesi

Istanbulsuz yaz olmaz tadına doyum olmaz ..

Sen yaklasali hüzünlendim yine ey tatil!

Yaz dedigin Istanbulda eglenmek, Erzincanda babaanne ve dedenin elini öpmek, Gümüshaneye gidip köyünü görmek, ardindan yine Istanbulda eglenmektir. Yaz tatili kuzen demektir. Benim tatilim bundan ibarettir, böyle de kalmalidir! Iste arkadaslar, gurbetin zarari 2.

Lanet olsunki bu yaz lanet maddi durumdan lanet ülkede lanet bir tatil geçirecegim. Paranin gözü kor olsun..

Ya paranin gözü kor olsun demisken, neden kör oluyor. Paranin gözü yok ki ayica. Tuhaf bir deyim degil mi? Ben deyimlere çok takilirim, genelde de anlam veremem. Yok tamam deyim’in anlamini anladikda, neden öyle denmis yani? Nerden çikmis? Kim uydurmus? Hangi kafayla uydurmus?

Herneyse konumuza dönelim. Istanbul diyorduk, tatil diyorduk.. Simdi ben bu yaz vapurla karsiya geçemeyecekmiyim, balik ekmek yiyemeyecekmiyim, simit alamayacakmiyim, o çocuktan soguk su isteyemeyecekmiyim, gece sahilde oturamayacakmiyim, sicaktan bayilana kadar gezemeyecekmiyim, yolculuk hastasi olup kilo veremeyecekmiyim, Sükrü Saracogluna gidemeyecekmiyim, Mado’da dondurma yiyemeyecekmiyim, Istanbullu jonjonlarla dalga geçemeyecekmiyim, garsonlarla bakisamayacakmiyim, örümceklerden köse bucak kacamayacakmiyim, her sene mutlaka halamlarda kafami çarptigim o cama kafami çarpamayacakmiyim ?!

(Bu miyim’lardan okumakta zorlandiniz biliyorum, birde beni yazarken düsünün..)

Bu sorularin her birine tek bir cevap var: HELL NO!

Aslinda insanlarin yarisindan çogunun bu yazi calisarak veya evde oturarak geçireceklerini biliyorum. Yada benim gibi blog yazarak. Yine de dinmez bu aci, kapanmaz bu yara.

Demek istedigim su ki: Bu yaz memleketime gidebilseydim, hersey daha pembe olurdu …

7 Haziran 2011 Salı

Başkalarında gördüğümüz mutluluktan istiyoruz biz, oyuncak gören çocuk gibi..

31 Mayıs 2011 Salı

Kara Metro


Kara metro bazen gecikir ama genelde hep gelir bu gurbet elde. Okulda ögetirler; bir yazi önemli bir kavram içeriyorsa önce onun açiklamasini yapin diye. Metro bir yeralti tasitidir. Biraz tren'e benzer ama ondan daha ufaktir. Hatta oha lan tren nerde metro nerde.. Nasil bir benzetmedir bu ya.


Herneyse gelelim asil konuya: metro yolculari. Nerden çikti simdi bu konu derseniz: ben günde en az iki defa metroyla tek basima yolculuk yaparim. Insan yalniz olunca etrafindakini gözetlemeye, hakkinda analiz yapmaya baslar. 
Arkadaslar! 5 çesit metro yolcusu vardir:
1. Sosyal yolcu: Bu tür yolcu rahat bir sekilde metro'ya binip, etrafina bakarak kendine bir yer seçer. Diger insanlara gülümser ve buldugu yere oturur. Bir baskasinin yaninda oturmaktan çekinmez, yaninda bos yer var ise de bir baskasinin oturabilecegi sekilde oturur.
2. Yorgun yolcu: Yorgun yolcular hizla içeri girmeye çalisir ve kimse o yeri kapmadan çabucak oturur. Elinde genelde birsürü poset veya büyük bir çanta vardir. Kimseyle ilgilenmez, saatine bakar.
3. Korkak yolcu: Bu yolcu pasiftir. Kimsenin yüzüne bakmadan herkesin bir yer bulmasini bekler. Ardindan iki kisilik bos biryer görürse yanina kimsenin oturamayacagi sekilde oturur. Mesela yanindaki bos yere çantasini koyar veya o tarafi kimsenin geçemeyecegi sekilde kapatir. Yere veya disari bakar.
4. Çekingen yolcu: Bu türüde çok yakindan tanirsiniz. Içeri girer girmez kapiya en yakin yerde ve genellikle ayakta dururlar. Ellerinde muhtemelen telefon vardir ve hep baslari egiktir.
5. Mixed yolcu: Birde benim gibileri vardir. Yukardakilerin hepsini ara sira içerir, ortaya karisiktir. Morali bozuksa cam kenari seçip camdan disari bakar, mutluysa herkese gülümser yanina birisinin oturmasina izin verir, durakta tuhaf insanlar gördüyse yanina çantasini koyar ve alisveristen geliyorsa kostura kostura biryere oturur. 

Ha birde durakta hos bir çocuk gördüyse, onu görebilecegi biryerde pembis pembis oturur.. :)

30 Mayıs 2011 Pazartesi