27 Haziran 2011 Pazartesi

Istanbulsuz yaz olmaz tadına doyum olmaz ..

Sen yaklasali hüzünlendim yine ey tatil!

Yaz dedigin Istanbulda eglenmek, Erzincanda babaanne ve dedenin elini öpmek, Gümüshaneye gidip köyünü görmek, ardindan yine Istanbulda eglenmektir. Yaz tatili kuzen demektir. Benim tatilim bundan ibarettir, böyle de kalmalidir! Iste arkadaslar, gurbetin zarari 2.

Lanet olsunki bu yaz lanet maddi durumdan lanet ülkede lanet bir tatil geçirecegim. Paranin gözü kor olsun..

Ya paranin gözü kor olsun demisken, neden kör oluyor. Paranin gözü yok ki ayica. Tuhaf bir deyim degil mi? Ben deyimlere çok takilirim, genelde de anlam veremem. Yok tamam deyim’in anlamini anladikda, neden öyle denmis yani? Nerden çikmis? Kim uydurmus? Hangi kafayla uydurmus?

Herneyse konumuza dönelim. Istanbul diyorduk, tatil diyorduk.. Simdi ben bu yaz vapurla karsiya geçemeyecekmiyim, balik ekmek yiyemeyecekmiyim, simit alamayacakmiyim, o çocuktan soguk su isteyemeyecekmiyim, gece sahilde oturamayacakmiyim, sicaktan bayilana kadar gezemeyecekmiyim, yolculuk hastasi olup kilo veremeyecekmiyim, Sükrü Saracogluna gidemeyecekmiyim, Mado’da dondurma yiyemeyecekmiyim, Istanbullu jonjonlarla dalga geçemeyecekmiyim, garsonlarla bakisamayacakmiyim, örümceklerden köse bucak kacamayacakmiyim, her sene mutlaka halamlarda kafami çarptigim o cama kafami çarpamayacakmiyim ?!

(Bu miyim’lardan okumakta zorlandiniz biliyorum, birde beni yazarken düsünün..)

Bu sorularin her birine tek bir cevap var: HELL NO!

Aslinda insanlarin yarisindan çogunun bu yazi calisarak veya evde oturarak geçireceklerini biliyorum. Yada benim gibi blog yazarak. Yine de dinmez bu aci, kapanmaz bu yara.

Demek istedigim su ki: Bu yaz memleketime gidebilseydim, hersey daha pembe olurdu …

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder